bana ismail de > sinema > bayılırım belaya!

müzik   

sinema   

başka   

nedir   

  BAYILIRIM BELAYA!
Doruk Serin | 26.02.2015

Uzun zamandır izlemek istediğim bir film vardı. İzleme şerefine yeni nail oldum, Onur Ünlü’nün İtirazım Var’ı. Onur Ünlü’yü şiir sevenler Ah Muhsin Ünlü müstear ismiyle yazdığı şiirlerden; sinema sevenler Polis, Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi, Sen Aydınlatırsın Geceyi gibi bazı pek müstesna filmlerinden; dizi takip edenler ise Leyla ile Mecnun, Şubat ve Ben de Özledim gibi pek güzide televizyon dizilerinden hatırlayacaklardır. Bu yazımda İtirazım Var gözlemlerimi paylaşacağım.

<Yazının geri kalan kısmı, filmi izlemeyenleri rahatsız edebilecek şekilde spoiler içermektedir>

Filmin ana karakteri Selman Bulut; kısa mesaj üzerinden satranç oynayan, bağlamayla Alevi deyişleri çalan, yüksek lisans diplomalı, sosyal bilimlere ilgi duyan eski bir boksör, aynı zamanda da bir imam. Bu özeliklerin hepsine sahip olduğu için “değişik” bir imam. Günün birinde camide namaz kıldırırken cemaatten birine iki el ateş ediliyor, adam ölüyor. Elbette polisler falan geliyor, diyanet işlerinden bir grup müfettiş geliyor, hikayemize bir kötü karakter yetmez çünkü, Selman Bey’i sıkıştırmaya başlıyorlar. İş git gide kişiselleşince Selman Hoca da, ki kendisi belaya bayılan biri, kolları sıvıyor ve bu cinayeti çözmeye karar veriyor.


"Bayılırım belaya!"

Tüm bunlar yaşanırken kızı yanında bir zibidiyle (aslında efendi de bir oğlan) çıkageliyor ve bu zibidiyle evlenmeye karar verdiğini söylüyor. Babasının itirazlarına da “merak etme biz imam nikahı kıydık” gibi gubidik bir argümanla yanıt veriyor. Babasını tanıyamamış belli ki, zira Selman Hoca’nın hayat görüşüne göre imam nikahı falan hikaye. Hatta, “sokayım imam nikahına.” Esas mesele sadece taraflardan birinin diğerine “benimle evlenir misin” demesi, ötekinin de kabul etmesi.


"Sokayım imam nikahınıza!"

Değişik imamın günümüzün kapitalist muhafazakâr demokrat yapısının öngördüğü din adamı tariflerine uymayan tek tarafı bu da değil elbette. Kim olduğu sorulunca isminden başka yalnızca Allah’ın günahkâr bir kulu olduğunu söylüyor. Neden tek bir tanrıya inanması gerektiğine dair rasyonel izahlara ihtiyaç duymuş, eh işte, Hegel kadar ulaşmış. Hesabındaki yüksek meblağdan utanıyor. Rakı içmek zorunda kalıyor, içmeye besmeleyle başlıyor. Kızıyla birlikte yaşayan zibidiye yumruğu çakmaktan geri durmuyor. İhsan Eliaçık’ın kaleminden çıkmış gibi duran vaazında sermayeye, sermaye sahiplerine, İslam’ın klasik fıkhına, komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelere taşınanlara giydirdikçe giydiriyor.


"O fıkıhtan bi şey çıkmaz.
...
Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim!"

Leyla ile Mecnun ve Ben de Özledim ile üzerine komik adam imajı yapışmaya başlayan Serkan Keskin, Sen Aydınlatırsın Geceyi ve İtirazım Var’daki nispeten ciddi rolleriyle bu algıyı kırdı. Elbette kendisinin bu filmdeki üstün oyunculuğu da beni şaşırtmadı. Şaşırtan, kötü dizilerin iyi oyuncusu Öner Erkan ve müzik yarışmasıyla üne kavuşmasına rağmen oyunculuktan yürüyen Özgür Çevik’in üst düzey oyuncular arasında hiç sırıtmaması oldu. Bunların yanında hem hikayeye katkısıyla hem de filmdeki rolüyle Sırrı Süreyya Önder de güzel bir sürpriz.


“Hiçbir işe yaramayan bu boktan aileniz dağılacak da hepiniz taşak
gibi ortada kalacaksınız diye ödünüz kopıuyor!”
– Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi, 2011

En meşhur şiirinde Resûlullah ile kendisi arasındaki farkları sıralayan, en meşhur filmlerinden birinde aile müessesesinin çürümüşlüğünü anlatan Onur Ünlü, son filmi İtirazım Var’da da hoş bir anlatımla yaptığı devlet-din-sermaye eleştirisi ile “Hakikat nedir?”i sorguluyor. İlgi duyan herkesin izlemesini tavsiye ederim.

copyright 2005 - anavatan partisi

iletişim | harita

Free Web Hosting