![]() |
![]() |
bana ismail de > başka |
|
NURULLAH
VE TEYZE ÇOCUĞU
Muhammet Karaköse
| 21.02.2015 Televizyonu açmış, uzatmış ayaklarını kanepeye pek heyecansız bir film izlemekte. İzlemek için izler aslında yoksa işi olmaz böyle filmlerle. Neyse ki annesi yetişti imdadına “uzatma ayaklarını kanepeye. Kalk hadi! Oraları temizlicem” şöyle bir kafa kaldırıyor horoza benzer. “ Evde rahat da yok. İyi para ver” tam horoz şu Nurullah. Ama ne yaparsın annesi de horoz olsun diye yetiştirmiş. Kümeste de işler böyle. Nurullah da kendi kümesinin horozu olma derdinde. Annesinden aldığı 5 TL ile selamsız sabahsız vurup kapıyı çıkar. Sonra karı-koca “Bu çocuk sana çekmiş” düşerler davasına. Onlar bunu tartışsın Nurullah rahatı yerinde kız peşinde. Devamını oku >> ŞEHİRLERARASI TERMİNAL İŞLETMELERİ Doruk Serin | 05.12.2014 Televizyonda bazı şeyleri çok ciddiye
alan insanlar var. İş güç para pul gibi şeyleri ve gönül meselelerini
çok ciddiye alıyorlar. Sokaklarda da en az bir şeyi çok ciddiye almak
zorunda olan insanlar var. Gerçek hayattan nefret ediyorum. Dizilerdeki
hayattan da nefret ediyorum. Geçmişteki aylarda ya da haftalarda,
zamanını tam hatırlamıyorum şimdi, gönül meselelerini biraz ciddiye
alayım dedim. Bir süre, tıpkı kara sevdaya tutulmuş bir bahtsız gibi,
çok zaruri olmadıkça evden (hatta yataktan) hiç çıkmadım ve hüzünlü
şarkılar dinledim. ÇEKİRDEĞE ÇEKİRDEK DENEN YERDEN Sergen Uçak | 21.08.2013 Mersindeyim. Her zamanki gibi aynı dertten
muzdaribim. Balkonda uyumaya çalışıyorum. Uyuyamıyorum. Betonda ayağımı
soğutuyorum az da olsa serinlemek için. Sonra diyorum ki keşke yağmur
yağsa ne güzel toprak kokardı diyorum. Hem belki yağmur yağarsa üst
kattaki okeyciler dağılır diyorum. Nasıl da mutlular okey oynarken.
Kahkahaları hiç eksik olmuyor. Okeyin çok eğlendirici olabileceğine
inanamıyorum. Uykuya dalacak gibi olurken üzerime küller dökülüyor. LAYLA Sergen Uçak | 18.08.2013
Günlerimin boş geçtiği bir zamanda pencere kenarında İstanbul'a yol
alıyordum. Pencere kenarındaki sıkışıklık, ön koltuğun ağzıma kadar
eğilmesi... Çok dar bir yolculuktu. Bacaklarım diz kapağından aşağıya
doğru karıncalanmaya başlamıştı, yanımdaki adamın uykusu ise hayatımı
bölüyordu. Otobüsteki herkesi tekmelemek istiyordum. ATSIZ Sergen Uçak | 12.28.2013 Kaldırımda tek başıma yürüyordum. Sabahın çok erken
saatleriydi. Bir an neden yürüdüğümü düşünmeye başladım. Neden
yürüdüğümü ya da buraya nasıl geldiğimi, neden geldiğimi hiç
bilmiyordum. Sanki bir rüyaymış da oraya neden geldiğimi düşünmemem
gerekiyordu. Yaz tatilinde olmalıydım. Hava hayli sıcaktı ama mutlu
hissediyordum. Oysaki hiçbir zaman yazı ve sıcağı sevmemiştim, bu
mutluluk da neyin nesiydi? KİREÇBURNU DRİFT: Bir Leyla ile Mecnun Hikayesi Denge Esenterk | 07.2012 Gani Müjde'nin mizahı, Levent Kırca benzeri ve Kemalist bir kırılma yaşamadan evvel, Kaygısızlar gibi bir televizyon dizisini korkusuzca önümüze koyduğunda Türkiye çok kanallı rejime geçeli çok yıl olmamıştı. Daha sonrasında televizyon mizahı elitist ve küçük burjuva temalı Birol Güven dizilerine teslim edildi. Benim de içinde bulunduğum birkaç kuşağın insanları Çocuklar Duymasın'ı atlatmaya çalışırken, bir de Birol Güven'e öykünen fabrikatörlerin çıkması doğaldı sanırım. (Son zamanlarda adı geçen yapımcı bir dönem dizisinden çok bir dönem rezaleti olarak adlandırmak istediğim, içi-boş-ama-arka-plana-bir-darbe-kaos-dönemini-koy-yedir-gitsin dizileri de ileri sürüldü.)Devamını oku >> KOYİM RÖGAR KAPAĞINA Doruk Serin | 26.01.2012 Kreşe gittim. Çocukken. Bizim sınıfta (sınıf?) bi çocuk varmış. Bunları ben hatırlamadığım için annemler anlatmış ondan ikinci cümleden itibaren rivayetli konuşuyorummuş. İşte o çocuk işitebilemiyormuş, işitme engelliymiş. Şimdi ismini hatırlamıyorum Onur galiba. Onur’un kulaklığı varmış. Ben bir gün Onur’un kulaklığını alıp bir yere atmışım. Bulamamışlar. Alet kaybolmuş. Zalim bir çocukmuşum. Çocukken. İlerleyen zamanlarda şarap içtiğim dönemler oldu. BATARYA Doruk Serin | 27.10.2011 Kampüste yürüyorum. Akşam. Saat soruyor. Saat dokuza on var. Dokuzu on geçiyor diyorum. Olmuş mu o kadar yaa diyor. Yüzü pek görünmüyor ama güzel gibi. Neler olmadı ki diyorum. Metroya gidiyorsun değil mi diyor. Evet diyorum. Beraber yürüyelim mi diyor. |
copyright 2005 - anavatan partisi |