bana ismail de > başka > koyim rögar kapağına

müzik   

Kreşe gittim. Çocukken. Bizim sınıfta (sınıf?) bi çocuk varmış. Bunları ben hatırlamadığım için annemler anlatmış ondan ikinci cümleden itibaren rivayetli konuşuyorummuş. İşte o çocuk işitebilemiyormuş, işitme engelliymiş. Şimdi ismini hatırlamıyorum Onur galiba. Onur’un kulaklığı varmış. Ben bir gün Onur’un kulaklığını alıp bir yere atmışım. Bulamamışlar. Alet kaybolmuş. Zalim bir çocukmuşum. Çocukken. İlerleyen zamanlarda şarap içtiğim dönemler oldu. Olmadı değil. Lisede özel okula gidiyordum. Askerden önce üniversite öğrencisiydim. Vize mize. İlkokulda ve ortaokulda da özel okula gittim. Ama devlet okuluna gittiğim günler oldu. Bilhassa üniversitede. Aylin Aslım dinledim. Bilhassa lisede. Aylin Aslım kıyak kadındır. Bilhassa ilk albüm zamanlarında. Eskiden Ekşi Sözlük yazarıydım. Kısa bir süreçti. İlk kullandığım araba Passat’tı. Gıcır gıcırdı. Kasabımın bıçağını yaladığım günler oldu ne yalan söyleyeyim. Hiç babamdan araba çalmadım. Ama öyle bir deneyimi yaşamak isterdim. Bilhassa lisede. Hayatımın bazı dönemlerinde blog yazdım. Bir gece Foça’da tanıdığım ve tanımadığım bir grup insanla yıldızlara baktım. Yıldızlar var. Aylin Aslım gibi. Fifa 99 oynadım. Bilhassa ilkokulda yaptım bunu. Güzel günlerdi kuşkusuz. Zenci Hasan Şaş falan. Mario’dan sonra Vice City’den önce gelir benim için. Birkaç defa oruç tuttum. Ateist olmadığım günlerde. Takdir edersiniz ki ateist iken tutmadım. Ramazan değildi. Lise birin ilk döneminde, lisenin geri kalan kısmını okuduğum okuldan başka bir okuldaydım. Şüphesiz ki onlar güzel günler değildi. Bir gün oruç tutmuştum. Öğlen arası yemekhanede arkadaşlarla oturmuştum. Gözümün önünde yemek yenmesinden hiç rahatsız olmamıştım ve bu durumu gururla dile getiriyordum. Allah güç veriyor tabi. İşi gücü yok, bana güç veriyor. Roma’ya gitmedim. Ama bazı yolların Roma’ya çıktığına dair bir duyum aldım bilmiyorum şimdi.

Şebnem Ferah dinlemeye 4. sınıfta başladım. Ama emin olamadım, 5 de olabilir. Özel okula gittiğim dönemler. Renkli üniforma falan. Hayatımın bazı dönemlerinde internete ulaşmak için internet kafeye gitmek zorunda kaldım. Çok kötü günlerdi şimdi hatırlamak bile istemiyorum. Askerde dayak yedim. Tuvalet temizledim. Neyse vatan sağ olsun ne diyeyim. Lisedeyken bir kıza aşıktım. O kız bana aşık değildi. Olaylar öyle gelişmişti. Bir gün bir rögar kapağına bastım. Biraz çöktü. O an oracıkta öleceğimi zannettim ve çok korktum. Ölmedim. Ölmeyince ben de çay içtim, tost yedim. Çünkü ölmemiştim ve acıkıyordum. Sonra yıllar sonra üniversiteye başlayınca 5 kişilik bir arkadaş grubum oldu. Nazlıcan, Bedirhan, İrem ve Numan Can. Ben beşinciydim. Bir gün beşimiz ve halen hayatta olan bir insan daha beraber yemek yedik. 11 - 12 gibi dağıldık. O akşam Nazlıcan bize dedi ki, bu beş kişi ilk beraber akşamımız değil mi. Öyleydi. Bir buçuk - iki senedir arkadaştık ama bu ilk oluyordu. Demin rakamla şimdi yazıyla yazdım fark ediyorsun değil mi. O akşam ilkti ama geçen sene ben biraz Nazlıcan’a yazdığım için biraz aramız kötü olmuştu, ortamımız bir 6 ay kadar geri gitmişti ondan öyle olmuştu sanırım. Bir de Numan Can çok takılmıyordu sağa sola erkenden eve gidiyordu o da etkiliyordu. Aile gözünden uzak ilk biramı lise 1de içtim. Marmara’ydı. 5. sınıfa giderken sürekli kasetler alıyordum o zamanlar kaset vardı. Teoman’ın Teoman olduğu yıllar. Sonra yaşlandım. Ama büyümedim. Lisede bir yaz bir yere tatile gitmiştim ve ordaki insanları sevmiştim. Sonra tekrar gitmek istedim ama hayatta bazı şeyler bana mani oldu. Bazen bazı kadınları beğendim, onlar beni beğenmedi. Blog falan yazdım. Bilhassa lisede. Görüyorsun işte benim yazacağım blog bu kadar oluyor. Üniversitede ikinci sınıftayken alan dersimin vizesinden 50 almıştım. 12 kredi. Kol gibi. Sonra finalde verdim mi vermedim mi hiç hatırlamıyorum. Askerden dönünce bir işe girmiştim. Dün kovuldum. Mp3 playerımın bozulduğu günler oldu.
Siktir çekilmişim yani.

iletişim | harita