![]() |
![]() |
bana ismail de > tüm yazılar |
BAYILIRIM BELAYA! Doruk Serin | 26.02.2015
NURULLAH VE TEYZE ÇOCUĞU Muhammet Karaköse | 21.02.2015 Televizyonu açmış, uzatmış ayaklarını kanepeye pek heyecansız bir film izlemekte. İzlemek için izler aslında yoksa işi olmaz böyle filmlerle. Neyse ki annesi yetişti imdadına “uzatma ayaklarını kanepeye. Kalk hadi! Oraları temizlicem” şöyle bir kafa kaldırıyor horoza benzer. “Evde rahat da yok. İyi para ver.” tam horoz şu Nurullah. Ama ne yaparsın annesi de horoz olsun diye yetiştirmiş. Kümeste de işler böyle. Nurullah da kendi kümesinin horozu olma derdinde. Annesinden aldığı 5 TL ile selamsız sabahsız vurup kapıyı çıkar. Sonra karı-koca “Bu çocuk sana çekmiş” düşerler davasına. Onlar bunu tartışsın Nurullah rahatı yerinde kız peşinde. Devamını oku >> INSURGENTES: Steven Wilson Sergen Uçak | 20.02.2015
Albümdeki şarkılardan uzun uzun bahsedip her şarkıyı ayrı ayrı analiz etmek isterdim ancak o başka bir yazının konusu. Bu yazıda daha çok Steven amcanın belgeselinden ve değindiği konulardan bahsetmeye çalışacağım. Devamını oku >>
ŞEHİRLERARASI TERMİNAL İŞLETMELERİ Doruk Serin | 05.12.2014 Televizyonda bazı şeyleri çok ciddiye
alan insanlar var. İş güç para pul gibi şeyleri ve gönül meselelerini
çok ciddiye alıyorlar. Sokaklarda da en az bir şeyi çok ciddiye almak
zorunda olan insanlar var. Gerçek hayattan nefret ediyorum. Dizilerdeki
hayattan da nefret ediyorum. Geçmişteki aylarda ya da haftalarda,
zamanını tam hatırlamıyorum şimdi, gönül meselelerini biraz ciddiye
alayım dedim. Bir süre, tıpkı kara sevdaya tutulmuş bir bahtsız gibi,
çok zaruri olmadıkça evden (hatta yataktan) hiç çıkmadım ve hüzünlü
şarkılar dinledim. ÇEKİRDEĞE ÇEKİRDEK DENEN YERDEN Sergen Uçak | 21.08.2013 Mersindeyim. Her zamanki gibi aynı dertten
muzdaribim. Balkonda uyumaya çalışıyorum. Uyuyamıyorum. Betonda ayağımı
soğutuyorum az da olsa serinlemek için. Sonra diyorum ki keşke yağmur
yağsa ne güzel toprak kokardı diyorum. Hem belki yağmur yağarsa üst
kattaki okeyciler dağılır diyorum. Nasıl da mutlular okey oynarken.
Kahkahaları hiç eksik olmuyor. Okeyin çok eğlendirici olabileceğine
inanamıyorum. Uykuya dalacak gibi olurken üzerime küller dökülüyor. LAYLA Sergen Uçak | 18.08.2013
Günlerimin boş geçtiği bir zamanda pencere kenarında İstanbul'a yol
alıyordum. Pencere kenarındaki sıkışıklık, ön koltuğun ağzıma kadar
eğilmesi... Çok dar bir yolculuktu. Bacaklarım diz kapağından aşağıya
doğru karıncalanmaya başlamıştı, yanımdaki adamın uykusu ise hayatımı
bölüyordu. Otobüsteki herkesi tekmelemek istiyordum. ATSIZ Sergen Uçak | 12.08.2013
Kaldırımda tek başıma yürüyordum. Sabahın çok erken saatleriydi. Bir an
neden yürüdüğümü düşünmeye başladım. Neden yürüdüğümü ya da buraya nasıl
geldiğimi, neden geldiğimi hiç bilmiyordum. Sanki bir rüyaymış da oraya
neden geldiğimi düşünmemem gerekiyordu. Yaz tatilinde olmalıydım. Hava
hayli sıcaktı ama mutlu hissediyordum. Oysaki hiçbir zaman yazı ve
sıcağı sevmemiştim, bu mutluluk da neyin nesiydi? DÖRDÜNCÜ NEFESİ | uşaklara güzellemeler Denge Esenterk | 07.2013
Robinson Crusoe konusunda, romana neresinden bakarsanız avrosantrik bir bakış açısının hakim olduğunu görürüz ve kölecilik karşıtı vicdana şöyle bir iş atılmakla birlikte ve kölecilik karşıtı bir vicdan unsuruna değinilmekle birlikte kölelik açıkça reddedilmez. Cuma sonuçta bir köledir. Luis’in bakış açısıyla Robinson, Cuma’dan sadece hayatta kalmayı değil, insan olmayı da öğrenir. Hatta zaman zaman Cuma’nın daha uygar ve daha erdemli birisi olduğu hissine kapılınabilir. Cuma, özetle, bir insandır. Devamını oku >> ÜÇÜNCÜ NEFESİ | amerikan rüyası Denge Esenterk | 10.2012
İKİNCİ NEFESİ | ispanya ve iç savaş Denge Esenterk | 09.2012
Bazı söylentilere göre Luis'in posta koymasının arkasında İspanya'daki karışıklıklar sırasında kendisini hem gerçeküstücü hemi de komünist olarak tanımlamasının diğer komünistler tarafından sıkıntılı bulunması yatmaktadır zira o günkü komünist ve anarşistler gerçeküstücülüğü dejenere bir burjuvalık olarak görmekteydiler. Luis yıllar sonra komünist olduğunu inkar da etse o günlerdeki ayrışmada safını gayet net belli etmiş oldu. Devamını oku >> İLK NEFESİ | bir endülüs köpeği Denge Esenterk | 09.2012
SÜÜÜÜTT DARİİIIIIYY! Denge Esenterk | 09.2012
ALMODOVAR'IN YÜKSELİŞİ VE DÜŞÜŞÜ Denge Esenterk | 09.2012 Luis Buñuel'den kelli belki de en çok bilinen İspanyalı film yönetmeni Pedro Almodóvar'ın 2009 yapımı son filmi Los abrazos rotos'u (Kayıp Kucaklaşmalar) dün izledim. Yahu en kötü Almodóvar filmiydi benim gördüğüm. Kötü film değildi ama Almodóvar'ın böyle kötü performanslı bir film çekeceği aklıma gelmezdi. Matador'dan Volver'e kadar olan filmlerinde kullandığı kadroyu aynen kullanmış gene. Başta Penelope Cruz oyuncu performanslarının rezilliğinin yanında, senaryodan da bir halt gelmiyor ki. Filmin tek ilginç noktası kör yönetmen. Onu da Woody Allen'dan
sonra ne kadar normal karşılarsanız artık. KİREÇBURNU DRİFT: Bir Leyla ile Mecnun Hikayesi Denge Esenterk | 07.2012
SONSUZLUK, VE BİR GÜN: Mia Aioniotita Kai Mia Mera Denge Esenterk | 07.2012
Otomobiller kırmızı ışıkta dururlarken birkaç çocuk fırlayıp cam silmek için birbirleriyle yarışıyor. Manzara tanıdık ama yer Yunanistan’ın Selânik
kenti. o sırada devriye araçlarından fırlayan polisler çocukları tek tek
yakalarlar. Biri hariç. Sürücülerden birisi en yakınındaki çocuğa
arabasının kapısını açar ve onu polislerden kurtarır. ÇORUMLU DRİFT: Ice Age 4 Denge Esenterk | 07.2012
Sinemada ikinci kez bir 3B film izleme olanağım oldu. İlki de Toy Story'nin son filmiydi. 3 Boyutlu sinemanın yalnızca animasyon ya da animasyonla güçlendirilen filmler olması kaderin ördüğü ağların bir cilvesi mi emin değilim. KOYİM RÖGAR KAPAĞINA Doruk Serin | 26.01.2012
BATARYA Doruk Serin | 27.10.2011
|
copyright 2005 - anavatan partisi |